Birçok kişi ve kuruma göre “Toplum için hiçbir karşılık beklemeden bir işi üstlenme durumu” olarak tanımlanır. Bu tanım elbette doğrudur. Ancak en basit ve yalın halde ifade etmek istersek bu tanımın tatmin edici olduğunu düşünebiliriz.
Peki, bir gönüllü için gönüllülük nedir?
Gönüllülük kelimesi kendi içinde bile derin anlamlar taşıyor. Gönülden gelen bu sözcük, aslında bizlere gönül bağını anlatmak istiyor. Hiçbir karşılık beklemeksizin sadece fayda gözeterek ortaya bir iş çıkarmak öylesine yapılabilecek bir şey değil. Her şeyin olduğu gibi bununda bir sebebi var. Duygularımız ve farkındalığımız. Hislerin, duyguların ve farkındalığın getirdiği bir oluşum gönüllü olmak. Bir şeylerin daha iyi olabileceğine inanmak ve bunun için çabalamak. Elbette karşılık beklemeden yapılan çalışmalar ancak tüm bunların karşılığını belki de farkında bile olmadan alıyoruz. Maalesef günümüz dünyasında karşılık almak sadece maddi ölçütlere dayandırılıyor. Halbuki güzelleştirebildiğimiz, hayatına dokunabildiğimiz her şey bize karşılık olarak dönüyor. Bir beklenti içerisinde olunmamasına rağmen gönüllüler yaptıkları her çalışmanın karşılığını alıyor.
Gönüllü olarak her birimizin bir amacı var. Kimi doğa için, kimi hayvanlar için, kimisi de insanlar için… Bu amaçların kocaman bir ortak noktası var ki; var olan düzeni daha iyi hale getirebilmek. İnanmaktan geçen bir yol ve bu inanç doğrultusunda bizler gönüllü olarak sonuca giden yola “tamam” diyoruz. Elimizi taşın altına koyuyoruz ve amaçlar için çalışmaya başlıyoruz. Bu sayede bizim gibi düşünen insanlar ile bir araya gelerek daha güçlü oluyoruz. Tek başımıza sadece bir ses olabilirken bir araya geldiğimizde bir çığlığa dönüşüyoruz.
“Yaşamda iki önemli seçim vardır. Ya var olan koşulları olduğu gibi kabul etmek ya da onları değiştirmenin sorumluluğunu üstlenmek.” -Denis Waitley
Değişim önce kendimizden sonra çevreye yansıttıklarımızdan başlayarak çarpan etkisi ile çoğalır. Var olan koşulların daha iyi olabileceği yönünde olan değişime önce kendimizi adapte etmeliyiz ki bunu etrafımıza yansıtabilelim. Belli bir müddet sonra görüyoruz ki iyi ve güzel olan her şey bulaşıcı.
Gönüllü olmak, gönüllülük tüm bunların birleştiği, bütün haline geldiği bir evdir. Hepimiz bir değişim başlatarak, farkındalıkla adım atarak bu evin parçası haline gelebiliyoruz. Değişimden ve “bir şeyler yapmalıyım” hissinden güç bulabilirsin ve bir şeyler yapmaya hemen şu an başlayabilirsin.
